ForumTurkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ForumTurkiye

ForumTurkiyeye Turkiyenin Bulustugu Forum
 
AnasayfaAnasayfa  Çağdaş Bir Masal Empty  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Hoşgeldiniz
Sitemize Hoşgeldiniz....
Sitemiz Birçok Misyonu Taşırken, Eğlendirmeyi de Unutmayan Hoşça Vakit Geçirebileceğiniz, Yararlı Bilgilere ve Verilere Ulaşabilceğinizi Bir Paylaşım Sitesidir...
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 
TakvimTakvim
Saat


Tıklama Sayacı
Milliyet Haber
Kimler hatta?
Toplam 9 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 9 Misafir :: 1 Arama motorları

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 154 kişi Paz Eyl. 29, 2024 5:12 pm tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 53 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: werty

Kullanıcılarımız toplam 1720 mesaj attılar bunda 237 konu

 

 Çağdaş Bir Masal

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mefetseger
Vezir
Vezir
mefetseger


Mesaj Sayısı : 314
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 18/07/07

Çağdaş Bir Masal Empty
MesajKonu: Çağdaş Bir Masal   Çağdaş Bir Masal Icon_minitimePaz Ekim 07, 2007 6:04 pm

Ahmet adlı genç o gün diplomasını koltuğunun altına almış, fakülteden ayrılıyordu. Kendisini, özgürlüğe kavuşma özlemiyle izleyen onlarca bakışın tadını çıkararak, dışarıdaki dünyaya katılmak üzere yola koyuldu. Günlerce yol aldı. Sonunda büyük bir insan kalabalığına ulaştı. Kalabalık gerçekte, erkek ve kadınlardan oluşmuş, geniş ve uzun bir insan kuyruğuydu. Sıradakilerin yüzlerinde kaygılı bir bekleyiş vardı. Ahmet bu görüntüyü ağzı açık bir şekilde izlerken sıra uzamaya devam ediyordu. Sürekli bir karışıklık ve itişme-kakışma gözleniyordu. Ahmet de itişe kakışa sırada bir yer buldu. Bir süre bekledikten sonra çevresindekilerle bir konuşma başlatmayı denedi. Önündeki kadına 'Bu sıra nereye uzanıyor?' diye sordu. 'Şişşşt!' diye tersledi kadın. Ahmet'in safça bakan gözlerini görünce, 'Ben de bilmiyorum.' diye yumuşak bir sesle yanıtladı.

Kadının önünde yer tutmuş bir adam, 'Ben biliyorum' diye söze karıştı. 'Tepedeki büyük mailikhaneye uzanıyor. Bakın, bakın, ufukta görebilirsiniz. Orası ayrıcalıkların yeridir. Elbette içeri giriş sınırlandırılmıştır. Yoksa ayrıcalıkların evi olamazdı. Günün birinde ben de oraya ulaşacağım.'

Bu bilgiler Ahmet'i sevindirdi. Okulu terk eder etmez, kısa zamanda doğru sırayı bulmuştu. Beklemeye başladı. Ancak sıra bir türlü ilerlemiyordu. Ahmet önündeki adama: 'Sırada beklerken zamanı nasıl geçiriyorsunuz?' diye sordu. Adam: 'Kaygılanır dururuz' diye yanıtladı. 'Kalabalığa kimler girecek, elbiselerimizi nasıl ütülü tutacağız, görüntümüzü nasıl koruyacağız, her zaman nasıl hazır olacağız diye kaygılanır, dururuz.'

Ahmet bir an düşündü; kaşlarını çatarak, 'Ben bu duruma fazla dayanabileceğimi pek sanmıyorum!' dedi.

'Biraz daha bekle; alıştığını göreceksin' diye yanıtladı adam, 'Ayrıca birazdan yeni öyküyü de duyarız.'

'Yeni öykü mü?'

'Birisinin malikaneye girişine izin verildiğinde haber bize kadar ulaşır. Bak göreceksiniz; haber dalga dalga yayılır. Sonuçta bu haberler bizi oldukça yüreklendirir. Bu öyküler bizim için bir esin, bir duygu kaynağıdır. Çoğu kez göz yaşlarımızı tutamayız.'

Bu konuşma üzerine Ahmet beklemeyi sürdürdü. Ancak bir türlü yerinde duramıyor, ayak değiştiriyor, geriniyor ve sürekli olarak içinde bir tedirginlik duyuyordu. Cesareti kırılmaya başlamıştı. Ardında insanlar birikiyor, sıra ilerliyormuş gibi görünüyordu. Sıra gerçekten ilerliyor muydu? Bir türlü emin olamıyordu.

Sonunda bekleyemez oldu. Ayakları onu sıranın dışına doğru taşıdı. Sıradaki insanlar başlarını onaylamaz bir tavırla iki yana saladılar. Ona acıyanlar oldu. Hatta bazıları alay ettiler.

Ahmet sıra boyunca yürürken kimileri ona kötü kötü baktılar. Küfredenler oldu. Bir bölüm ise öğüt vermeyi yeğlediler. 'Pişman olmadan, çok geç kalmadan sıraya gir' dediler. Ahmet sıra boyunca yürümesini sürdürürken gittikçe insanların yaşlandığını görüyordu. Derken, saçı ağarmış insanların başlarının üzerinden, malikanenin paslı kapısı göründü... En önde olanlar arkalarındakilere yatıştırıcı öğütler veriyorlardı. Diğer gri saçlılar da söylenenleri başlarıyla onaylıyorlardı.

Ahmet, umut dolu yüreğine kötümserliğin yürüdüğünü hissetti. 'Ne uzun bir yolculuk' diye mırıldandı. 'Böyle her yıl bir giderek kentin bir sokağından diğerine ulaşmak bir ömür boyu sürebilir.'

Ahmet elden bir şey gelmeyeceği bilinci ve umutsuzluğu içinde bahçe çitinin kenarından yürümeye koyuldu. Bir süre sonra çitin kıvrıldığını ve malikanenin arka kapısında sona erdiğini gördü. Malikanenin arka kapısı açıktı, yüreğinin hızlanan sesini duyarak kapıdan içeri girdi.

Bir düzine insan hep bir ağızdan 'Hoşgeldin!' diye bağırdılar. 'Gel içeri buyur.' diyerek ona oturacak yer gösteriyor, içecek ikram ediyorlardı. Oturdu. Birisi elini sıkıp, 'Evine hoşgeldin!' dedi

'Yani burada kalabilir miyim?' diye sordu Ahmet.

'Elbette, Hedef'e ulaştın.'

'Peki sıradakiler ne olacak?'

'Onlar bekleyecekler...'
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Asım (Admin)
Vezir-i Azam
Vezir-i Azam
Asım (Admin)


Mesaj Sayısı : 396
Kayıt tarihi : 17/07/07

Site Admini
ASIM: Bir günde kral olmadık ki, bir günde tahtan inelim...
ALAN:
BAR:
Çağdaş Bir Masal Left_bar_bleue1000/1000Çağdaş Bir Masal Empty_bar_bleue  (1000/1000)

Çağdaş Bir Masal Empty
MesajKonu: Geri: Çağdaş Bir Masal   Çağdaş Bir Masal Icon_minitimePtsi Ekim 08, 2007 3:26 pm

Tuğçe daha kısa yazılar gönderirisen daha iyi olur ...
Okumaya Üşendim doğrusu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumtr.megabb.com
>**NUR**<
Albay
Albay
>**NUR**<


Mesaj Sayısı : 127
Kayıt tarihi : 17/07/07

Çağdaş Bir Masal Empty
MesajKonu: Geri: Çağdaş Bir Masal   Çağdaş Bir Masal Icon_minitimeÇarş. Ekim 10, 2007 4:37 pm

ben okudumda pek bişi anlamadım
yani hayatta boşuna yerimizde saymamamız ilerlememiz mi söyleniyo:roll:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çağdaş Bir Masal
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ForumTurkiye :: Edebiyat :: Hikaye-
Buraya geçin: