Hoşgeldiniz | Sitemize Hoşgeldiniz.... Sitemiz Birçok Misyonu Taşırken, Eğlendirmeyi de Unutmayan Hoşça Vakit Geçirebileceğiniz, Yararlı Bilgilere ve Verilere Ulaşabilceğinizi Bir Paylaşım Sitesidir... |
Kasım 2024 | Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|
| | | | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | | Takvim |
|
Tıklama Sayacı | |
Kimler hatta? | Toplam 10 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 10 Misafir Yok Sitede bugüne kadar en çok 154 kişi Paz Eyl. 29, 2024 5:12 pm tarihinde online oldu. |
Istatistikler | Toplam 53 kayıtlı kullanıcımız var Son kaydolan kullanıcımız: werty
Kullanıcılarımız toplam 1720 mesaj attılar bunda 237 konu
|
|
| Dünyadan Bilim Haberleri | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Asım (Admin) Vezir-i Azam
Mesaj Sayısı : 396 Kayıt tarihi : 17/07/07
Site Admini ASIM: Bir günde kral olmadık ki, bir günde tahtan inelim... ALAN: BAR: (1000/1000)
| Konu: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 10:54 am | |
| Dünyadan Bilim Haberlerini Burda Paylaşabilirsiniz. | |
| | | slymn.monyaq Vezir
Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 18/07/07
| Konu: ışınlanma.... Perş. Tem. 19, 2007 10:55 am | |
| project rainbow(gökkuşağı projesi) PHİLADELPHİA DENEYİ 1943
1930'lu yıllarda Amerikan hükümeti bilim adamlarından gemilerin radarlarda görünmemesini sağlayacak bir yöntem geliştirmelerini ister. Başkanlığını Nikola Tesla'nın yaptığı bir grup bilim adamı bu isteği gerçekleştirmek üzere işe koyulurlar…
Yaklaşık 10 yıllık bir çalışmanın sonunda proje deneme aşamasına gelir. Deneyde Amerikan donanmasında görevli küçük bir destroyer olan Eldridge adlı gemi kullanılacaktır…
Gemi, jeneratörler, vericiler, güç yükselticiler, modülasyon devreleri ve elektromanyetik alan oluşturmaya yarayacak araç gereci içeren tonlarca ekipmanla donanır…
22 Temmuz 1943'te saatler 09:00'ı gösterirken elektromanyetik alan jeneratörleri çalıştırılır. Eldridge'in etrafını önce yeşil bir duman kaplar. Gemiyi bu dumanın ardında görmek imkânsızlaşır. Alıcılar geminin kuvvetli bir elektormanyetik alanla çevrelendiğini göstermektedir. Duman çekildiğinde ise deneyin istenenden daha başarılı olduğu anlaşılır. Çünkü Eldridge sadece radarlardan değil, mürettebatıyla beraber "gözden de" kaybolmuştur!
Amerikan hükümeti ve deniz kuvvetleri elbette ki böyle bir deneyin ya da projenin varlığını asla kabul etmiyor. Tüm bunların asılsız, hayal ürünü iddialar olduğunu savunuyor. Ancak diğer taraftan da görgü tanıklarının ifadeleri var. Zaten deney hakkında bilinenlerin çoğu da bu tanıkların ifadelerinden sağlanmış.
Şimdi başa dönelim ve hikayemizin ayrıntılarına bakalım. 1933 yılında Roosevelt ABD'nin başkanı oldu ve hemen ardından eski dostu ve dünyanın sayılı bilim adamlarından Nikola Tesla'yı Washington'a davet ederek ondan devlet adına bazı projeleri yürütüp yürütemeyeceğini sordu.
Yanıt olumluydu. Başkan ona Gökkuşağı Projesi şeklinde bilinen projeden söz etti. Tesla bu proje üzerinde çalışmaya başladı. 1936'ya gelindiğinde Tesla önemli gelişmeler kaydetmiş hatta insansız bir gemiyi gözden kaybedip sonra da geri getirmeyi başarmıştı.
Ancak yetkililerin deneyin insanlı olarak yapılmasında ısrar etmeleri ve Tesla'nın da insanlara zarar gelmeden bu deneyin yapılmasının olanaksız olduğu noktasında başlayan görüş ayrılıkları sonunda Tesla'nın son aşamada projeden ayrılmasıyla sonuçlandı. Bundan sonra projenin idaresini Dr. John von Neumann devraldı.
Donanma, özellikle Almanlara karşı bir an önce ezici üstünlük sağlamak kaygısını taşıyordu. Bu üstünlüğü sağlamanın ise görünmezlikten geçtiği düşünülüyordu. Arzu edilen gemilerin "radarlara" görünmemesini sağlamaktı. Fakat sonuç beklenenden çok farklı oldu.
Amerikan hükumeti için çalışan bilim adamları arasında dünyanın en büyük dahilerinden biri olarak gösterilen ve Nazi Almanyasından kaçıp ABD'ye sığınan Albert Einstein da vardı.
Philadelphia Deneyi'nde en büyük katkılardan birinin Einstein tarafından sağlandığı düşünülmekte. Özellik Einstein'ın "Birleşik Alan Teorisi"nin deneyi başarıya ulaştıran faktör olduğu sanılıyor.
Einstein bu teorisini 1925-27 tarihleri arasında Prusya'da yayımlanan bir bilim dergisine göndermiş ancak tamamlayamadığını düşünerek geri çekmiş. Einstein'ın ileriki yıllarda teorisini tamamladığı, ancak bunun savaş sırası ve sonrası hükümetlerce gizlenmiş olabileceği tahmin ediliyor. Biz şimdi gelelim ilk deneyin ayrıntılarına.
Haziran 1943'te deney için seçilen USS Eldridge'e elektormanyetik alan oluşturucu donanım yüklendi ve gemi Philadelphia Deniz Üssü açıklarında deneye tabi tutuldu. Deney sırasında yeni mürettebat da gemide bulunuyordu.
Deneye ticari bir gemi olan Andrew Furuseth'in mürettebatı da tanıklık etti. Andrew Furuseth'in özel bir yeri var, çünkü deney hakkında bugün bilinenlerin çoğunu bu gemide görev yapmış olan Carlos Allende'nin anlattıklarından biliyoruz.
(Allende, 50'li yıllarda UFO araştırmacısı Morris Jessup'a yazdığı mektuplarda yaşadıklarını anlatmasaydı belki de bu olaydan hiç haberimiz olmayacaktı. Ve küçük bir not daha: Jessup 1959'da intihar etti. Ne ilginç değil mi?)
22 Temmuz 1943'te şalterler kaldırıldı. Geminin gözden kayboluşuna kadar olanları biliyorsunuz. Ondan sonra olanlar da oldukça ilginç.
15 dakika sonra şalterlerin indirilmesi emredildi. Yeşil duman yeniden belirdi ve duman çekilirken Eldridge yavaş yavaş yeniden materyalize oldu. Ancak bir şeylerin ters gittiği hemen anlaşılmıştı. Gemiye iletilen telsiz mesajlarına yanıt gelmiyordu.
Gemiye çıkıldığında mürettebatın hiç de iyi durumda olmadığı görüldü. Bir bölüm mürettebat yaşadıkları korku dolu dakikalarda gemiden aşağı atladı (Gemiden o anda atlayanların hiç birinin cesedi bulunamadı). Sağ kalanların çoğu akıllarını kaçırmıştı.
5 asker geminin metal gövdesi ile kaynaşmıştı! İkisinin elleri çelik gövdenin içine geçmişti. Ellerini keserek adamları kurtardılar ve yerine protez eller taktılar. Normal durumda olan mürettebatın ileriki zamanda olağan üstü şeylerle karşılaştıkları rapor edilmiştir.
Bulundukları yerde birden yokolup başka bir yerde görünebiliyorlardı. Duvarların içinden geçebiliyorlardı. Bir çoğu bu duvarların arasına sıkışarak can verdi. Birden bire taş kesilip bir başkası onlara dokunana kadar öyle kalanlar vardı (Boyutlar arasında sıkışıyorlardı). Bunun yanında doğa üstü güçlere sahip olanlarda vardı. Sağ kalan adamlar asla tam anlamıyla düzelemediler. Akıl sağlıklarını kaybettikleri gerekçesiyle de ordudan uzaklaştırıldılar.
Donanma bu personeli topyekun emekliye sevk ederek gemiye yeni personel atadı. Bilim adamlarına da sadece radar görünmezliği istediklerini, optik görünmezliğe gerek olmadığını bildirdi.
28 Ekim 1943'te ise Eldridge üzerinde ikinci deney gerçekleştirildi. Saatler 17:15'i gösterirken elektromanyetik jeneratörler yeniden çalıştırıldı. Gemi bir kez daha hemen hemen tamamen görünmez oldu. Sadece gövdesinin ana hatları seçilebiliyordu.
Bir kaç saniye süresince işler yolunda gider gibiydi ki ansızın gözleri kör edebilecek kadar güçlü mavi bir ışık patlaması meydana geldi ve gemi gözlerden tümüyle kayboldu.
Şimdi duyduklarınıza inanmayacaksınız belki ama Eldridge, bir kaç saniye sonra, 600 kilometre ötede, Norfolk açıklarında yeniden maddeleşti.
Norfolk'ta bir kaç dakika boyunca görülür durumda kaldıktan sonra tekrar görünmez oldu ve saniyeler içinde Philadelphia Deniz Üssü açıklarında yeniden belirdi.
Elektronik kamuflajı gerçekleştirmeye çalışan bilim adamları koca bir gemiyi, mürettebatı ile birlikte ışınlamış ve sonra da geri getirmişlerdi. Ancak, daha önce de belirttiğimiz gibi ABD hükümeti asla böyle bir deneyin yapıldığını ya da projenin yürütüldüğünü kabul etmedi.
Donanmaya göre Eldridge, sözü edilen tarihlerde Philadelphia'da bile değildi. Deneyin yapıldığı günlere yakın bir tarihte, yine enteresan bir yerde, Bermuda Şeytan Üçgeni'nde eğitim amaçlı olarak bulunduğu açıklandı. Eldridge daha sonra Yunanistan'a satıldı ve 90'lı yıllara kadar da 'Leon' adıyla hizmette kaldı.
Bilim adamları atomlararası özellik iletimini, 1 milimetreden kısa bir mesafede de olsa başardılar.
Teleportasyon’ adı verilen bu yöntemle, atomlar, enerji, hareket, manyetik gibi kuantum özelliklerini birbirlerine aktarıyorlar. ‘Işınlama’ ya da atomlararası ‘kuantum aktarımı’nın başarılması, gelecekte üretimi öngörülen kuantum bilgisayarlarını mümkün kılacak. Son derece hızlı çalışacak olan kuantum bilgisayarlarının raflara çıkmasının 10 yıldan fazla sürmesi bekleniyor.
ABD’den National Institute of Standards and Technology öğretim üyesi David J. Wineland ve Avusturya’dan Innsbruck Üniversitesi’nden Rainer Blatt başkanlığındaki ekibin çalışması, atomların fiziksel özelliklerinin birbirleri arasında alışverişini sağlıyor. Çalışma üzerine Nature dergisinde bir makale yayımlayan Dr. Wineland, aktarımın şimdilik sadece 1 milimetre’den küçük bir mesafe içinde yapılabildiğini, ancak gelecekte daha uzun mesafeler arasında da aktarım yapılabileceğini belirtti.
EŞLENEN ATOMLAR ÖZDEŞLEŞİYOR Dr. Wineland ‘Kuantum aktarımı’ çalışmasını beril atomları arasında gerçekleştirdi. Avusturyalı ekip ise, aynı işlem için kalsiyum atomu kullandı. Her iki çalışmada da, bir atomun içinde bulundurduğu kuantum özellikleri diğer eş-atoma aktarıldı.
EİNSTEİN’I ‘KORKUTAN’ YÖNTEM Bilim adamları, laboratuvar ortamında atomları birbirleri ile ‘entaglement’ denen, Albert Einstein’ın el yazmalarında “korkutucu” diye tarif ettiği, bir yöntemle eşliyorlar. Bu eşlemenin doğası gereği, bir atomun edindiği özelliği, ya da tam tersini, eş-atomu da otomatikman üstleniyor. Özelliklerin iletimi için, eş-atomlar arasındaki mesafe önem taşımıyor. Atomlar teorik olarak kilometrelerce uzakta olasalar dahi, özelliklerini ‘Kuantum aktarımı’ ile değiş tokuş edebiliyorlar. Işınlama süresi sadece milisaniyelerle ifade ediliyor... | |
| | | slymn.monyaq Vezir
Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 18/07/07
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 10:57 am | |
| ışınlanmanın zararları olabilir mi??karışıklığa yol açar mı? | |
| | | zulphie Albay
Mesaj Sayısı : 47 Kayıt tarihi : 18/07/07
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 12:31 pm | |
| ya bn ışınlanma yapılırken taşınan moleküllerin daha sonra gönderildikleri yerde birleşirken aralarında hava boşlukları kaldığı için zarara uğradıklarını duymuştum, bana ilk başta düşününce hiç bi zararı olmazmış gibi geliyo ama yinede ışınlanmanın gerçek olabileceğini beynim bi türlü kabul etmiyo ne bileyim böyle ters gelio brz bana.... | |
| | | slymn.monyaq Vezir
Mesaj Sayısı : 74 Kayıt tarihi : 18/07/07
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 12:35 pm | |
| yok ya bana mantıklı geliyo.ışık hızından daha hızlı olursak,olunursa yani aklımıza gelemiycek kadar şey yapılır...ha bide şey diyolardı 2. dünya savaşında Naziler ışınlamayı bi denizaltına yapmayı denemişler..başarmışlar ama o atomların arasına giren tanecikler yüzünden mürettebat erir gibi ölmüşler diyolardı.... | |
| | | zulphie Albay
Mesaj Sayısı : 47 Kayıt tarihi : 18/07/07
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 1:03 pm | |
| evt bnde onu duymuştum... ışık hızından daha hızlı olduğumuz zaman bir sürü şey yaparız yapmasınada bi süre sonra hayatın bu hızlılığı sıkar sanki, hem o kadar hızlı olursak ortalama bir insan ömrüde azalır bence... ztn hep böyle olmamış mı bu güne kdr? hayatın akışı hızlandıkça insanların ömrüde azalmış... | |
| | | >**NUR**< Albay
Mesaj Sayısı : 127 Kayıt tarihi : 17/07/07
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri Perş. Tem. 19, 2007 1:45 pm | |
| evet katılıyorum şahsen ben istemiyorum zaten her işimizi aletler görüyo bir de biz robot gibi olacağız ve teknoloji ilerledikçe yararlarının yanında çevresel sorunları da getiryor ışınlanma da böyle zararlar getirebilir | |
| | | ULfİ BaŞKAn Şeyhül İslam
Mesaj Sayısı : 226 Kayıt tarihi : 17/07/07
| Konu: NASA, Mars’ın uydularına seyahat planlıyor Perş. Tem. 19, 2007 1:48 pm | |
| - Alıntı :
- Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Mars’ın iki uydusu Deimos ve Phobos’a robot ve insanlı uçuş yapılması amacıyla kasım ayında uluslararası bir toplantı düzenleyecek.
Birçok bilim adamının, Güneş Sistemi dışından asteroidlerin bulunduğunu düşündüğü uydulara seyahat için, uluslararası bir işbirliğinin daha güvenli olacağını düşünen NASA’nın, California’daki Ames Araştırma Merkezinde yapılacak keşif konferansında, araştırmacılar, Deimos ve Phobos’a insansız ve insanlı uçuşlar için yeni fikirlerini açıklayacak, ayrıca bunların Kızıl Gezegen’in keşfinde bir geçiş kapısı olarak nasıl kullanılabileceğini anlatacaklar.
Konferansta, insanlı uçuş yapılırsa astronotların Phobos ve Deimos’ta neler yapabilecekleri, bu iki küçük gezegeni Mars’ın keşfinde nasıl kullanabilecekleri ve bunun için ilk başta bir insansız robot seyahatinin gerekebileceği dile getirilecek.
Rusya, 2009’da Phobos’a göndermeyi ve bu uydudan numune getirmeyi planladığı, Phobos-Grunt adlı çok uluslu bir programla bu projeye önderlik ediyor.
Mars’ın en büyük uydusu Phobos, aynı zamanda Kızıl Gezegen’e en yakını.
| |
| | | ULfİ BaŞKAn Şeyhül İslam
Mesaj Sayısı : 226 Kayıt tarihi : 17/07/07
| Konu: En güçlü teleskop hizmete girdi Perş. Tem. 19, 2007 1:49 pm | |
| - Alıntı :
- İspanyollar, dünyanın en güçlü teleskopunu ülkenin güneybatısındaki Kanarya Adaları’nda hizmete soktu.
Yapımına 2000 yılında başlanan ve yaklaşık 130 milyon Euro’ya mal olduğu belirtilen Kanarya Adaları Büyük Teleskopu’nun finansmanının, Grantecan şirketi, Bilim ve Eğitim Bakanlığı ile Kanarya Adaları Özerk Yönetim Hükümeti tarafından karşılandığı bildirildi.
İspanya veliaht Prensi Felipe tarafından gece yarısı açılan 2 bin 400 metre rakımdaki teleskopun dışı, 36 parça altıgen cam seramikten inşa edildi.
“Gran T Can” adı verilen teleskopun, ebat olarak 1990’lı yıllarda kurulan Hawai’deki iki teleskoptan sonra dünyanın en büyük 3. teleskopu olduğu, ancak diğerlerine göre daha güçlü olduğu bildirildi.
Teleskopun, 1 yıl içinde tüm bilimsel çalışmalar için kullanılabileceği ve Ay’da yanan bir mumu dahi gösterebileceği açıklandı.
| |
| | | Asım (Admin) Vezir-i Azam
Mesaj Sayısı : 396 Kayıt tarihi : 17/07/07
Site Admini ASIM: Bir günde kral olmadık ki, bir günde tahtan inelim... ALAN: BAR: (1000/1000)
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri C.tesi Tem. 21, 2007 9:04 am | |
| Her Duyduğuna İnanma : Bilim ve Sahte Bilim
Sahte Bilimden Bazı Örnekler:
1-Kayıp Kıta Atlantis 2-Ufo Rowswell Olayı (Bir ufo dünyaya düşer...) 3-Mısır Piramitleri 4-PHİLADELPHİA Deneyi 5-Burçlar | |
| | | Asım (Admin) Vezir-i Azam
Mesaj Sayısı : 396 Kayıt tarihi : 17/07/07
Site Admini ASIM: Bir günde kral olmadık ki, bir günde tahtan inelim... ALAN: BAR: (1000/1000)
| Konu: Geri: Dünyadan Bilim Haberleri C.tesi Tem. 21, 2007 9:15 am | |
| - Asım (Admin) demiş ki:
- Her Duyduğuna İnanma : Bilim ve Sahte Bilim
Sahte Bilimden Bazı Örnekler:
1-Kayıp Kıta Atlantis 2-Ufo Rowswell Olayı (Bir ufo dünyaya düşer...) 3-Mısır Piramitleri 4-PHİLADELPHİA Deneyi 5-Burçlar Arkadaşlar bakın sahte bilim bilimden daha çok prim yapıyor. Örneğin Galaklere hükmeden bir medeniyetin mısıra gelipte yıgma taş yöntemiyle pramitleri yapması gerçekten komik zira galaksiler arası yolculuk yapan bir medeniyetin betonarme yapıdan habersiz olmaları aslında çok gülünçtür bence peki ya sizce? | |
| | | | Dünyadan Bilim Haberleri | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |